Oyuna başlamadan önce güzel ve değişik bir hikâye ile karşılaşıyorsunuz. Biz hikâyesini beğendik ve herkesin başlamadan önce okumasını tavsiye ediyorum. Zira oyunun son şifresi bile bu hikâyenin içinde geçmekte. Psikolojik gerilim konseptine gayet uygun bir hikâye…
Breaking Bad bitti diye içiniz içinizi yiyor, Walter White’ı, Jesse’yi özlemle anıyorsanız size bir haberim var. Heyecanlanmayın, yeni sezon çekilmiyor ama kendinizi Breaking Bad içinde hissettirecek bir kafemiz var artık: İstanbul’un en orjinal kafesi Walter’s Coffee Roastery!
Joker gibi düşün, Joker gibi oyna…
Ev gayet geniş ve her bölümü size Joker’in çılgınlıklarını ayrı bir hava ile tattırıyor. Konseptin hakkını veren oyunlardan… Evin her kısmında ayrı bir gerilip, ayrı bir heyecana bürünüyorsunuz. Spoiler vermeden dekorasyonun güzel kısımlarını anlatmak ne yazık ki mümkün değil…
İstanbul’un işlek merkezlerinden biri olan Levent’te hizmet veren şubesini özellikle tercih ediyorum. Konumu itibari ile günün her saati yoğun ancak lezzetleri ile müdavimlerini kendine bağlıyor. Modern dekorasyonu ile içeri girdiğinizde sizi etkiliyor. Aynı etki günün her saati, yoğunluk ne olursa olsun servis hızı ile de devam ediyor.
Belki bir aşkın içinde mutlu olmak için çok büyük anlar arıyorsunuz, belki de sebepsiz gelen bir öpücük kurtarıveriyor tüm günü…
Her hali güzel ama en basit halleri ayrı bir mükemmel bu çift olma hallerinin. Bu sebeple “Aşkın günlük hayatımızdaki yerini anlamaya çalışıp çizimlerime yansıtıyorum” diyen Koreli Puuung’un çizimleri çok fazla şey anlatıyor basitliğiyle.